UYGULAMALI ANTROPOLOJİ - 2
Uygulamalı Antropolojinin Özel Nitelikleri :
1- Katılımlı gözlem: 20. yüzyıl antropolojisinin en
belirgin özelliği olan doğrudan alanın gözlenmesi ikincil bilgi kaynakları
temel alınarak ulaşılması muhtemel toplumsal-kültürel gerçeklikler hakkında
daha eksiksiz bir anlayış geliştirilmesini sağlayabilir
2- Bütüncül bakış açısı:Antropolojinin bu
ayırt edici özelliği, birden fazla değişkene bakılmasını ve insanların
yaşadıkları sorunların tarihsel, ekonomik ve kültürel bağlamlarda görülmesini
gerekli kılmaktadır.
3- Bölgesel bir
uzmanlığın gelişmesi: . Örneğin, Zambiya’da doktora araştırmasını yapan bir
kültür antropologu daha sonra alan çalışmaları yapmak üzere bu ülkeye sık sık
gelecektir.
Dolayısıyla kültürel bir bölgeyle uzun dönem
ilişkide olunması sonucunda antropologlar politika yapan kişilerin çoğunda
bulunmayan derinlemesine coğrafi bilgiler sunabilecektir.
4- Toplumda yaşamakta olan kişiler için
anlamlı olacak şekilde bir davranışın betimlenmesi: Projenin ortamı, ister
Zimbabwe’deki tarımsal kalkınma planı olsun isterse Peru’nun kırsal
kesimlerindeki bir sınıf olsun uygulamalı antropolog projeye yerel halkın bakış
açısını taşır.
Buna antropologlar emik bakış açısı adını vermektedir.
Kendilerinin değil yerel halkın zihinsel kategorilerini ve
varsayımlarını kullanarak bu bakış açısını benimseyen antropologlar programı
planlayanlara ve idarecilere planlanan değişim programının sonuçlarını ciddi
şekilde etkilemesi muhtemel stratejik bilgiler verebilir.
5- Kültürel göreceliğin temel değere yönelimi:
Kültürel Görecelilik: Her bir antropologun aldığı eğitimin hayati bir parçası
olan kültürel göreceliliğin temel ilkesi hoşgörünün arttırılmasıdır. Hoşgörü,
karmaşık örgütlerde çalışan uygulamalı antropologlar için özellikle
gerekebilir.
6- ****Diğer bilim dallarıyla
karşılaştırıldığında antropolojinin toplumsal sorunların çözümünde sahip olduğu
etkiyi kısıtlayan bazı olumsuz yönleri de mevcuttur.
Bu yönler: 1- Antropologlar henüz zaman
açısından etkili araştırma yöntemleri geliştirememiştir.
1- “İnsanları” koruma çabasıyla antropologlar
çoğunlukla ön yargılar geliştirmektedir ve bu tür ön yargılar da
antropologların yerel halkın çıkarları ile projeyi idare eden kişilerin
çıkarları arasında bir denge oluşturmaktan alıkoymaktadır.
2- Nitel araştırma yöntemleri konusunda güçlü
geleneklere sahip olan antropologlar, son zamanlarda nicel yaklaşımlar
kullanmaya başlamış olsa da, nicel verilerin kullanılması konusunda nispeten
yetersiz kalmaktadırlar.
3- Uygulamalı
Antropologların Özel Rolleri : Uygulamalı antropologlar ayrıca Van Willigen
tarafından betimlenmiş olan bir dizi özel rol de üstlenmektedir:
#Politika Araştırmacısı: politika yapan
kişilerin en bilgili şekilde politik kararlar vermesini sağlamak için kültürel
verilerin bu kişilere ulaştırılmasını içermektedir.
#Değerlendirmeci: değerlendirmeciler araştırma konusunda sahip
oldukları becerileri bir program ya da politikanın hedeflerine ne ölçüde
ulaşacağını belirlemek üzere kullanmaktadır.
#Etki Değerlendirmecisi: Bu rol, belli bir projenin, programın ya da
politikanın yerel halk üzerindeki etkisinin ölçülmesini ya da
değerlendirilmesini gerektirmektedir.
#Planlamacı: uygulamalı antropolog etkin bir çeşitli programların,
politikaların ve projelerin tasarlanmasında yer almaktadır.
#Araştırma Analizcisi: Bu rolde uygulamalı antropolog araştırmada
ulaşılan bulguları yorumlayarak politika yapan kişilerin, planlamacıların ve
idarecilerin kültürel açıdan duyarlı kararlar vermesini sağlayabilir.
#İhtiyaç Değerlendirmecisi: Bu rol kapsamında teklif edilen bir
programa ya da projeye ihtiyaç olup olmadığını önceden belirlemek üzere
tasarlanan özel bir araştırma türü gerçekleştirilir.
#Eğitimci: Bu rolü üstlenen uygulamalı antropolog, belli halklar
konusunda kültürel bilgiler toplayarak bu bilgileri kültürlerarası durumlarda
çalışmaları beklenen farklı gruplara vermektedir (Örneğin, Suudi Arabistan’da
ABD büyükelçilik binasını iki yıl çalışarak inşa etmesi beklenen ABD’li
mühendislerin Suudi Arabistan’ın kültürel ortamı konusunda daha bilinçli
olmalarının sağlanması amacıyla eğitilmeleri.).
#Savunmacı (Müdafi): Nadiren rastlanan bu rolde belli insan
grupları etkin şekilde savunulmaktadır.
#Bilirkişi: Genellikle bu rol kısa dönemli olarak
üstlenilmektedir ve yasal belgeler ya da doğrudan yeminli şahitlik yoluyla
yargı sürecinin bir parçası olarak kültürel bakımdan ilgili araştırma
bulgularının sunulmasını içermektedir.
#İdareci/Yönetici: Belli bir projenin idari sorumluluğunu taşıyan bir
uygulamalı antropolog bu özel rolü üstlenmiş demektir.
#Kültür Komisyoncusu: uygulamalı antropolog bir yandan program planlamacısı
ile idareciler arasındaki bağlantıyı sağlar, diğer yandan da yerel etnik
toplumlarla bağlantıyı gerçekleştirir.
*****Bu özel roller birbirlerinden tamamen farklı değildir.
Çoğunlukla görüldüğü gibi uygulamalı antropologlar aynı
çalışmanın parçaları şeklinde bu rollerden ikisini veya daha çoğunu aynı anda
üstlenmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder