İNSANLIĞIN EVRELERİ - 1
İnsanoğlunun
iki büyük devrim ve üç evreden geçtiği bilinmektedir.
Paleolitik:
Eski taş, yontma taş ya da üretim öncesi evredir.
Neolitik:
Yeni taş, cilalı taş ya da üretim evresidir.
Endüstri:
Makine, enerji ya da yoğun üretim evresidir.
En uzun
evre ilk taş aletlerle başlayan, en az iki milyon yıl süren paleolitik
dönemdir.
Neolitik
devrimi adı verilen dönemde hayvanların evcilleştirilmesi ve “tarım devrimi”
olarak bilinen devrim gerçekleşmiştir.
İnsanoğlu
hayvan ve bitkileri evcilleştirerek onların biyolojik evrimine, türleşmesine,
melezleşip çoğalmasına aracı olmuştur.
Avcılıktan
toplayıcılığa, hayvancılıktan tarımcılığa geçiş en büyük kültürel devrimlerden
biri olmuştur.
İnsanoğlunun
değişik zaman ve ortamlarda insanın varlığını devam ettirmek için başvurduğu
yöntemlere uyarlanma diyoruz.
Farklı
kültürlere sahip hâlkların benzer çevresel koşullara, benzer kültürel
uyarlanmalar geliştirmesi olgusuna yakınsak evrim denilir.
Toplumun
hayatını kazanmasında önemli rol oynayan kültür özelliklerine kültürel öz
denmektedir.
Kültürel
öz kavramı, toplumun yiyecek üretme tekniklerini, yaşadığı çevrede var olan
kaynakların bilgisini ve bu tekniklerin yerel çevreye uygulanmasıyla ilgili
çalışma düzenlemelerini içine alır.
Kültürel
öz, kültürün, yiyeceğin üretimi ve dağıtımıyla ilgili boyutlarını da
içerir.
Kültürel
evrim sürecinde insanlar besin gereksinimlerini çeşitli kaynaklardan
sağlamışlardır.
Doğal
koşullarda kendiliğinden biten ve yetişen bitkiler ve yabani hayvanlar;Yapay
olarak insanın yetiştirdiği bitkiler ve besin maddesi olarak yararlanmak üzere
evcilleştirdiği hayvanlar.
Uyarlanma
stratejisi:Özel bir toplumsal grubun veya bir araya gelmiş topluluğun, dış veya
iç sınırlamalar karşısında onlarla mücadele etmek veya onlara uyum sağlamak
için izlediği yol ve belirlediği tutumu ifade etmektedir.
Avcı-Toplayıcı
Toplum:Kültür tarihindeki en eski ve uzun dönemin Paleolitik dönem olduğu
bilinmektedir.
Paleolitik
dönem içinde insanoğlu henüz üretimi bilmediği için toplumsal yaşam da avcılık
ve toplayıcılık dönemi olarak isimlendirilir.
İnsanlık
bugünkü seviyesine gelmeden önce avlanma, balıkçılık ve vahşi bitki
toplama ile geçinmişlerdir.
Yiyecek
Toplayıcı Yaşamın Özellikleri: Yiyecek toplayıcılar,tarım yapmayan ve
hayvan beslemeyen kişilerdir.
Su
kaynaklarını seçerler.
Yiyecek
toplayıcılar genelde 25-100 kişiden az gruplardan oluşmaktadır.
Mal
varlıkları fazla değildir, sadece avcılık için gerekli aletlere
sahiptirler.
**Besin
üretimi tekniklerinin ilkel ve yetersiz olduğu toplumlardır.
İnsanlar
günü gününe geçimlik düzeyinde yaşarlar.
Bu
toplumlar arasında görülen çeşitlilikler, daha çok fiziksel çevrenin
farklılığına dayanır.
“Artık ürün”
yoktur.
Karar verme ve
toplumsal denetim sistemleri Gayri resmî şekilde işler.
Besin
kaynaklarını ararken ve onları temin ederken oldukça az enerji tüketirler.
Üç temel
ögenin, Yiyecek Toplama sürecinde geliştiği söylenebilir.
Bunlardan
ilki cinsiyete dayalı iş bölümüdür.
İkinci
temel özelliği, yiyeceklerin yetişkinler arasında paylaşımıdır.
Yiyecek
toplayıcı toplulukların en önemli özelliği eşitlikçi olmalarıdır.
Üretici
Toplum (Bahçeci, Yoğun Tarım ve Hayvancılar): Paleolitik çağın devamında
yaklaşık 5 bin yıllık geçiş dönemi olan mezolitik kültürü, Neolitik kültür diye
adlandırılan tarım kültürü takip eder.
Antropolojinin
tarih anlayışında insanlık tarihinin iki önemli dönüşüm noktasından ilki
Neolitik Devrim, ikincisi ise Sanayi Devrimi’dir.
Bu evrede
hayvan ve bitkilerin bazılarını evcilleştirmeyi başarmışlardır.
Kısaca avcılık
ve toplayıcılığın yerini rençberlik almaya başlamıştır.
Bugünkü
toplumsal, siyasal ve kültürel kurumların pek çoğunun temelleri
atılmıştır.
İnsanlar
alet yapmaya başladıktan sonra büyük miktarda et ve bitki tüketmeye
başlamışlardır.
Yerleşik hayata
geçme hızlanmıştır.
Bahçıvanlık:Bu
yeni yaşam biçiminde kimi topluluklar bahçıvanlığı benimsedi.
Yani
geniş çapta sulama yapmadan ve saban kullanmadan basit el aletleriyle çalışan
topluluklar olarak yaşamaya başladı.
Bu
topluluklar kendi başlarına yeterli, siyasal açıdan özerk, yaklaşık 500- 600
kişilik küçük köyler niteliğindedir.
Toprağı
ekip biçmede ilk araç insan emeği ve aletleridir.
En yaygın
teknik yak-aç tarımıdır.
Bu teknikte
ağaçlar ve diplerinde büyüyen çalılar kesilerek gübre amaçlı bir kül tabakası
oluşturacak biçimde yakılır.
Çiftçiler,
avcı-toplayıcılardan daha fazla insan besleyebilecek ekonomik güce sahiptirler.
Hane
bahçeci toplumların temel birimidir; bir toplulukta ailelerin bütünlüğü
temel olarak akrabalık bağları ve siyasal örgütlenme yoluyla sağlanır.
YOĞUN
TARIM:Arazinin ve doğal çevrenin daha fazla değişimine sebep olur.
Yoğun
tarım, sulama, gübre ve hayvanlar tarafından çekilen metal ya da tahta bir
saban kullanımını gerektirir.
Bahçıvanlardan
farklı olarak, ziraatçılar artı değer üretebilir.
Yoğun
tarım yöntemleri, sulama kanalları, sekileme, nöbetleşe ekim ve hayvan
cinslerinin iyileştirilmesini kapsamaktadır.
Bu
tekniklerle, ekilen tarlaların verimi artırılabilir,
daha fazla
arazide ekim yapılabilir ve nadasa bırakma dönemleri azaltılabilir ya da
kaldırılabilir.
Yoğun
tarım, çevreyi yeniden şekillendirir.
**Tarıma
geçişle birlikle ilk kentlerin ortaya çıkışı olarak Mezopotamya ve Mısır gibi
yöreler gösterilebilir.
Yiyecek
üreticiler, ürün yetiştirme tekniklerini ya kuru iklime sahip yaylalara ya da
tropik iklime göre ayarlamaktadırlar.
Hayvancılık:Göçebeler
iki ana göç örüntüsü izlerler: Bunlardan biri, hayvanların besin ihtiyacı
için oldukça geniş bir alandaki düzenli hareketlerle biçimlenen yatay göç;
diğeri ise, alçak ve yüksek alanlar arasındaki mevsimsel hareketlilik olan
yaylacılıktır.
Hayvancılık
toplulukları, tarımın yapılmasına uygun olmayan yerlerde gelişmiştir.
Yeterli
yağmurun olmaması, iklim koşullarının ürün yetiştirmeye uygun olmaması, dağlık
ve engebeli bir arazi gibi engeller, hayvancılığı teşvik etmiştir.
Modern
(Endüstri) Toplum:Endüstri devrimi, insanların organik enerji kaynakları
yerine inorganic enerji kaynaklarını kullanarak üretimi tekil ve geçimlik veya
düşük artık değer yaratan üretimden seri ve yüksek artık değer yaratan üretime taşıdıkları
ve büyük ölçüde kapitalist üretim tarzının yarattığı üretim ilişkilerinin ürünü
olan üretim aşamasıdır.
Hayatlarını
devam ettiren bireyler için artık farklı iş alanları ve bölümleri ve
dolayısıyla sanat kolları ortaya çıkmıştır.
**Endüstri
devrimi 18.yüzyılda İngiltere’de başlamıştır.
Şehirlerde
artık yüzyüze ilişkiler yerine resmî ve bürokratik yapılanmalar toplumsal
ilişkilerde hâkim unsur olur.
Yine toplumsal
farklılaşmalar yaşa, cinsiyete ve ekonomik yapıya göre belirlenir.
Kentleşmeyle birlikte
insanın kültürel açıdan değişimi de hızlanmıştır.
Önce
yazı, sonra tekerlek, yelken icat edilmiş, ticaret yoğunlaşmış ve denizaşırı
seyahatler başlamış, demir ve harp aletleri de yeni sektörler olarak
gelişmiştir.
**Artık
toplumsal statü ve roller belirginleşmiştir.
Tüccarlar,
din adamları, askerler, zanaatkârlar, çiftçiler ve diğer insanlar olarak
toplumsal tabakalaşma yapısı kentlerde belirginleşmiştir.
Daha önce
üretime bağlı olan zaman anlayışı, hayat biçimi, dünya görüşü, uydu yayınlar,
internet, görüntülü konuşma ve daha nice olanaklarla bilginin üretim ve tüketim
hızı ile belirlenmeye başlamıştır.
Modern ve
sanayileşmiş toplumların temel özellikleri olarak şunlar ifade edilebilir.
-Mekanikleşme
ve uzmanlaşmış verimli birimler oluşmuştur.
-Kullanılan ham
maddeler çeşitlenmiştir.
-Enerji
kaynakları ve üretimi farklılaşmıştır.
-Aletler çok
daha karmaşık ve etkili olmuştur.
**Malların
üretim ve tüketiminde büyük artışlar olmuştur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder