2 Aralık 2022 Cuma

 POLİTİK ÖRGÜTLENME - 4

 

POLİTİK ÖRGÜTLENME, TOPLUMSAL DENETİM VE YAPTIRIM

Farklılıklarına ve davranış çeşitliliklerine rağmen insanların topluma uyum gösterdikleri, bazen kişisel çıkarlarına ters düşmesine rağmen kurallara uydukları görülmektedir.

 Bu uyumun büyük ölçüde toplumsal denetim ile sağlandığını söyleyebiliriz.

 Ödül ve cezalardan oluşan bir çerçeve olarak toplumsal denetim, davranışları yönlendiren kurallar ve yaptırımlar yoluyla anlaşmazlık ve çatışmaları hafifletir, düzeni sağlar ve değişen koşullarda yeniden üretir.

 İster yasal bir nitelikte olsun isterse sadece toplumsal duyarlılığın ve beklentinin bir parçası olsun toplumsal denetim ve bu denetime ilişkin kurallar,bütün toplumlarda toplumsal yaşamı yönetir.

  Merkezileşmemiş politik örgütlenmelerde insanların genellikle kendilerinden beklenildiği gibi davrandıkları ve bir politik otoritenin zorlayıcı müdahâlesine gerek kalmadığı gözlenmektedir.

  Örneğin, Papua Yeni Gine’de Wape halkı, atalarının ruhlarının onlara ya da onların soyundan gelenlere karşı hata yapanları çeşitli şekillerde cezalandırıldığına inanmaktadır.

 Merkezileşmiş politik örgütlenmelerde ise toplumsal denetim yetkililerin eliyle ve belirli resmî ya da gayriresmî kurallar çerçevesinde sağlanır.

Merkezileşmiş politik sistemlerde toplumsal denetimin aracı baskı ve yaptırımdır.

İçsel/kültürel denetim: Kültürlenme süreci ve bu süreçte derin bir şekilde içselleştirilen inanç ve değerler aracılığıyla ortaya çıkan denetim biçimidir.

 Dışsal/toplumsal denetim: açık baskı uygulayan araçlar yoluyla yapılan denetime dışsal toplumsal denetim(hırsıza hapis cezası gibi)

 &-Olumlu yaptırımlar; ödül, unvan veya kişinin çevresi tarafından kabul edilmesi, onaylanması gibi toplumsal uyuma yönelik teşvikleri kapsar.

&-Olumsuz yaptırımlar, hapis ya da para cezası, toplumdan dışlanma ve benzeri denetim araçlarını içerir.

 Toplumsal baskı ya da yaptırım, uzak tutma ve dışlama ya da suçluları dikkate almama ve dışarıda bırakma biçiminde de olabilir.

Toplumsal Denetim, Hukuk Ve Yasa: Hukukun temel işlevlerinden birisi de söz konusu anlaşmazlıkların çözümü ya da şiddetinin azaltılmasıdır.

 Politik ve toplumsal örgütlenme biçimlerine göre değişiklik arz eden çözüm mekanizmaları bulunmakla birlikte genelde anlaşmazlıkların çözümünün müzakere ve arabuluculuk olmak üzere iki yolla olduğu söylenebilir.

 Müzakere:üçüncü bir kişi olmadan, anlaşmazlığın tarafları arasında tartışma veya pazarlık sonucunda ulaşılacak uzlaşma yoluyla gönüllü ve karşılıklı bir anlaşmaya varmaktır.

 Arabuluculuk:tarafların itibar ettiği tarafsız üçüncü bir kişi aracılığıyla anlaşmadır.

 Yasanın temel işlevleri;

· Toplumun üyeleri arasındaki ilişkileri, uygun davranışları tanımlamak ve bireylerin diğer üyelere karşı hak ve sorumluluklarını bilmelerini sağlamak,

· İhlal ve sapma durumlarında gereken yaptırımları ve onları uygulayacak yetkilileri belirlemek, yaptırımların uygulanmasında baskı kullanmalarını sağlamak.

 

POLİTİK ÖRGÜTLENME, DIŞ İLİŞKİLER VE SAVAŞ

Toplumlar arası ilişkiler her zaman barışçıl yollarla düzenlenemez.

 Kimi anlaşmazlıkların söz konusu yollarla çözümü zordur.

Bu durumda tıpkı toplumsal düzeni kurma ve sürdürmede olduğu gibi güce, zorlamaya hatta şiddete dayalı araçlar devreye girebilir.

 Savaş bu araçlardan birisidir.

Herhangi bir toplum içinde ortaya çıkan iç savaşlar olabileceği gibi toplumlar ya da uluslararası savaşlar da çıkabilir.

 1990’lı yıllarda Sudan’da yaşanan iç savaşta birçok insan hayatını kaybetmiştir.

 Yirminci yüzyılda yaşanan uluslararası ve küresel ölçekli iki büyük savaş birçok toplumda derin yaralar açmıştır.

 Politik örgütlenmenin merkezileşmesi ve bu paralelde meydana gelen gelişmeler savaş için daha fazla neden oluşturmaya başlamıştır.

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  ŞAMANİZMİN BİLİMSEL ARKA PLANI     Bugün birçok ülkede bilimsel çalışmalar disiplinlerarası bilimsel araştırmalar şeklinde yürütülme...