ANTROPOLOJİK KAPİTALİZM - 5
Antropolojide sınıf mücadelesi
Onun atraksiyoner öyküleri, mizansen, çarpıtma ve spekülasyonları, aynı
konu ve alanlarda ciddi inceleme araştırmalar yapmış olan uzmanları, bilim
insanlarını, gerçek antropologları, tarihçileri, ekonomi-politik ve
siyaset bilimcileri ise, kelimenin tam anlamıyla çıldırtır.
Özellikle antropoloji (ve tarih, etnoloji, arkeoloji gibi bağlantılı)
alanlarda, Jared Diamond endüstrisi ve markasının en az 20 yıl boyunca
kurduğu tekelci tahakküme karşı tepki ve isyan, onun her kitap ve
yazısıyla biraz daha büyüdü, adeta “antropolojik iç savaş”a dönüştü.
Antropologları çıldırtan, Jared Diamond'ın aşırı kibri, karierizmi veya
antropoloji tarihinde benzeri görülmemiş bir best-seller olması değildi.
Daha önce de pek çok pop-antropolog çıkmış, biraz piyasa yaptıktan
sonra bir iz bırakmadan unutulup gitmişlerdi.
Asıl çıldırtıcı olan, tarih, toplum, toplumsal ilişkiler, ekonomi, siyaset,
kültür gibi en temel konuları en hafif deyişle anlamayan, gerçekte ise
düpedüz inkar eden ve çarpıtan birinin, tepelerine antropoloji peygamberi
olarak atanmış olmasıydı.
Alanın tüm bilimsel birikimi, tüm saha inceleme araştırmaları – en
başta Marksist antropoloji ve tarih bilimi, eleştirel antropoloji akımları
olmak üzere- yok sayılıyor, yerlerine Jared Diamond'ın jeo-determinist kurgu, öykü
ve fantazileri geçiriliyordu. En azından birkaç kuşak antropoloji ve arkeoloji
öğrencisi, temel ve zorunlu referans haline getirilen Jared Diamond
kitapları ve yine Jared Diamond endüstrisi tarafından yeniden dizayn
edilen antropolojiye giriş ve ders kitapları ile şekilleniyordu.
Marksist ve sol antropologların Jared Diamond eleştirileri, “can
çekişen Marksizm ve solun bilim düşmanlığı, çekemezlik, vb” addedilerek
medyada, akademide ve popüler antropoloji yayınlarında yer bulamıyordu.
Savaşım gerçekten uzun ve sert oldu.
Saha araştırması yürüten antropologlar, Jared Diamond'un kendi alanlarına
dair çarpıtma ve uydurmalarını düzeltmek ve eleştirmek için bir araya
gelerek kitaplar yayınladılar.
Yalnızca Jared Diamond'ın tarih ve antropoloji konusundaki bilim-dışı
tez ve çarpıtmalarını eleştirip teşhir etmek için antropoloji siteleri
açıldı.
Jared Diamond'un her kitabına karşı artan sayıda, yüzlerce, giderek
sertleşen eleştiri ve deşifrasyon makale ve yazısı yayınlandı.
Artan sayıda akademisyen üniversitelerde, Jared Diamond'un
kitaplarını veya onun kitapları üzerinden hazırlanan antropolojiye giriş
ve ders kitaplarını okutmayı boykot etmeye başladılar.
Yerliler de Jared Diamond'un kendileri hakkında uydurduğu reality
show cinsinden öyküleri öğrendikçe, isyan etmekte gecikmediler.
Onun uzmanı geçindiği Yeni Gine yerli toplulukları hakkında New York
Times'ta yayınlanan “kan, intikam, şiddet, tecavüz” asparagaslarıyla dolu bir
yazısı, yerliler tarafından dava edildi.
Yeni Gine yerlilerinin Pulitzer ödüllü bir best-seller yazarına açtığı
uluslar arası dava, büyük ilgi çekti.
Yerlilerin kazandığı dava, 2000'li yılların en büyük “antropolojik
skandal”larından biri olarak kayıtlara geçti.
Pop-bilim starının, sözde uzmanı olduğu yerliler hakkında Batılı beyaz
orta sınıflara pazarladığı ırkçı reality şov senaryoları sarsılmaya ve
kitaplarındaki benzer hikayeleri daha derinlemesine sorgulanmaya başlandı.
Ardından dünyanın en büyük ve en vahşi petrol tekellerinden
Chevron'un Yeni Gine'de yerlilerin yaşam alanındaki petrol çıkarma ve
nakil faaliyetlerinin “çevre ve yerli dostu” diye sunmasının üzerine gidildi.
Chevron'un yerli toplulukları, yaşam alanları ve doğaya karşı verdiği hiçbir
taahhütü yerine getirmediği, bunun üzerine petrol sahasını bloke ederek
direnişe geçen yerlilere baskı, saldırı ve tutuklama operasyonları
düzenlettiği, yerli toplulukları arasında savaş kışkırtıcılığı yaptığı,
ortaya çıkarıldı.
J. Diamond'un “önlenemez yükselişi”, her kitabı ve yazısıyla biraz
daha büyüyen tepki, teşhir, eleştiri, protesto dalgalarıyla “önlenemez düşüşe”
döndü.
Gerçi antropoloji alanındaki gölgesi Batıda bile halen tam kalkmış değil, bu
tartışmalar kitaplarının yeni baskılar yapmaya devam ettiği Türkiye gibi
ülkelerde ise hiç bilinmiyor.
Ancak son kitabından sonra, bir dizi antropoloji profesörü bile onun
yeni-malthusçuluğunu, ırkçılığını, emperyalizm özürcülüğünü eleştirip ona
karşı cephe almaya başladılar.
J. Diamond, yıllar süren mücadelelerle pop-antropoloji tahtından
devrilmişti.
Ama ne yazık ki, yıkılan, tüm o mali oligarşik kapitalist tekeller, sponsorluk
ve fonlar, medya, akademi, vakıf ve kitap kulüpleri ile kaynaşmış pop-bilim
endüstrisi değildi.
Nitekim endüstri, J. Diyamond 2009'dan itibaren giderek büyüyen skandallarıyla
inişe geçmeye başladığı anda, yeni bir küresel pop-antropoloji starı
yaratma arayışına girmişti.
Çok geçmeden, 2012'de “Sapiens: İnsan Türünün Kısa Tarihi”
kitabıyla, Juval Norah Harari piyasaya sürüldü.
Bu seferki “30'dan fazla dile çevrilecek, her dilde 10-15 baskı yapacak, dünya
çapında milyonlar satacak” kitabın sponsorluğunu ve marka lansmanını Facebook
patronu Marc Zucenkberg yaptı!
Bir dizi fikri olduğu gibi J. Diamond'dan alan Harari'nin onun tam
post-modernleşmiş kinik ve nihilist versiyonu ve devamcısı olduğu söylenebilir.
Her ikisi de pop-antropoloji ve futuroloji starları olarak, küresel
tekelci oligarşik kapitalizm altındaki son 30 yılda, insanlığın yaşadığı bilimsel
ve entelektüel gerilemenin temsilcileri ve ifadeleridir.
İlkinin toplumsal üretim ilişkilerinin dönüşümüne ve özneye yer
vermeyen aşırı kaba coğrafi-determinizmine karşın bir miktar bilimsellik
iddiası ve nedensellik ilişkisi arayışı taşırken, ikincinin öznenin
yanısıra nesnel gerçekliği de inkara varması, “insan doğası” ve felsefi
antropolojiye dönmesi, bu gerilemeyi daha da çarpıcı kılar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder