1 Aralık 2022 Perşembe

  ANTROPOLOJİK KAPİTALİZM - 5

 

Antropolojide sınıf mücadelesi

 Onun atraksiyoner öyküleri, mizansen, çarpıtma ve spekülasyonları, aynı konu ve alanlarda ciddi inceleme araştırmalar yapmış olan uzmanları, bilim insanlarını, gerçek antropologları, tarihçileri, ekonomi-politik ve siyaset bilimcileri ise, kelimenin tam anlamıyla çıldırtır.

Özellikle antropoloji (ve tarih, etnoloji, arkeoloji gibi bağlantılı) alanlarda, Jared Diamond endüstrisi ve markasının en az 20 yıl boyunca kurduğu tekelci tahakküme karşı tepki ve isyan, onun her kitap ve yazısıyla biraz daha büyüdü, adeta “antropolojik iç savaş”a dönüştü.

Antropologları çıldırtan, Jared Diamond'ın aşırı kibri, karierizmi veya antropoloji tarihinde benzeri görülmemiş bir best-seller olması değildi.

Daha önce de pek çok pop-antropolog çıkmış, biraz piyasa yaptıktan sonra bir iz bırakmadan unutulup gitmişlerdi.

Asıl çıldırtıcı olan, tarih, toplum, toplumsal ilişkiler, ekonomi, siyaset, kültür gibi en temel konuları en hafif deyişle anlamayan, gerçekte ise düpedüz inkar eden ve çarpıtan birinin, tepelerine antropoloji peygamberi olarak atanmış olmasıydı.

 Alanın tüm bilimsel birikimi, tüm saha inceleme araştırmaları – en başta Marksist antropoloji ve tarih bilimi, eleştirel antropoloji akımları olmak üzere- yok sayılıyor, yerlerine Jared Diamond'ın jeo-determinist kurgu, öykü ve fantazileri geçiriliyordu. En azından birkaç kuşak antropoloji ve arkeoloji öğrencisi,  temel ve zorunlu referans haline getirilen Jared Diamond kitapları ve yine Jared Diamond endüstrisi tarafından yeniden dizayn edilen antropolojiye giriş ve ders kitapları ile şekilleniyordu.

Marksist ve sol antropologların Jared Diamond eleştirileri, “can çekişen Marksizm ve solun bilim düşmanlığı, çekemezlik, vb” addedilerek medyada, akademide ve popüler antropoloji yayınlarında yer bulamıyordu.

 Savaşım gerçekten uzun ve sert oldu.

Saha araştırması yürüten antropologlar, Jared Diamond'un kendi alanlarına dair çarpıtma ve uydurmalarını düzeltmek ve eleştirmek için bir araya gelerek kitaplar yayınladılar.

Yalnızca Jared Diamond'ın tarih ve antropoloji konusundaki bilim-dışı tez ve çarpıtmalarını eleştirip teşhir etmek için antropoloji siteleri açıldı.

Jared Diamond'un her kitabına karşı artan sayıda, yüzlerce, giderek sertleşen eleştiri ve deşifrasyon makale ve yazısı yayınlandı.

 Artan sayıda akademisyen üniversitelerde, Jared Diamond'un kitaplarını veya onun kitapları üzerinden hazırlanan antropolojiye giriş ve ders kitaplarını okutmayı boykot etmeye başladılar.

 Yerliler de Jared Diamond'un kendileri hakkında uydurduğu reality show cinsinden öyküleri öğrendikçe, isyan etmekte gecikmediler.

Onun uzmanı geçindiği Yeni Gine yerli toplulukları hakkında New York Times'ta yayınlanan “kan, intikam, şiddet, tecavüz” asparagaslarıyla dolu bir yazısı, yerliler tarafından dava edildi.

Yeni Gine yerlilerinin Pulitzer ödüllü bir best-seller yazarına açtığı uluslar arası dava, büyük ilgi çekti.

Yerlilerin kazandığı dava, 2000'li yılların en büyük “antropolojik skandal”larından biri olarak kayıtlara geçti.

Pop-bilim starının, sözde uzmanı olduğu yerliler hakkında Batılı beyaz orta sınıflara pazarladığı ırkçı reality şov senaryoları sarsılmaya ve kitaplarındaki benzer hikayeleri daha derinlemesine sorgulanmaya başlandı.

 Ardından dünyanın en büyük ve en vahşi petrol tekellerinden Chevron'un Yeni Gine'de yerlilerin yaşam alanındaki petrol çıkarma ve nakil faaliyetlerinin “çevre ve yerli dostu” diye sunmasının üzerine gidildi.

Chevron'un yerli toplulukları, yaşam alanları ve doğaya karşı verdiği hiçbir taahhütü yerine getirmediği, bunun üzerine petrol sahasını bloke ederek direnişe geçen yerlilere baskı, saldırı ve tutuklama operasyonları düzenlettiği, yerli toplulukları arasında savaş kışkırtıcılığı yaptığı, ortaya çıkarıldı.

 J. Diamond'un “önlenemez yükselişi”, her kitabı ve yazısıyla biraz daha büyüyen tepki, teşhir, eleştiri, protesto dalgalarıyla “önlenemez düşüşe” döndü.

Gerçi antropoloji alanındaki gölgesi Batıda bile halen tam kalkmış değil, bu tartışmalar kitaplarının yeni baskılar yapmaya devam ettiği Türkiye gibi ülkelerde ise hiç bilinmiyor.

 Ancak son kitabından sonra, bir dizi antropoloji profesörü bile onun yeni-malthusçuluğunu, ırkçılığını, emperyalizm özürcülüğünü eleştirip ona karşı cephe almaya başladılar.

 J. Diamond, yıllar süren mücadelelerle pop-antropoloji tahtından devrilmişti.

Ama ne yazık ki, yıkılan, tüm o mali oligarşik kapitalist tekeller, sponsorluk ve fonlar, medya, akademi, vakıf ve kitap kulüpleri ile kaynaşmış pop-bilim endüstrisi değildi.

Nitekim endüstri, J. Diyamond 2009'dan itibaren giderek büyüyen skandallarıyla inişe geçmeye başladığı anda, yeni bir küresel pop-antropoloji starı yaratma arayışına girmişti.

 Çok geçmeden, 2012'de “Sapiens: İnsan Türünün Kısa Tarihi” kitabıyla, Juval Norah Harari piyasaya sürüldü.

Bu seferki “30'dan fazla dile çevrilecek, her dilde 10-15 baskı yapacak, dünya çapında milyonlar satacak” kitabın sponsorluğunu ve marka lansmanını Facebook patronu Marc Zucenkberg yaptı!

Bir dizi fikri olduğu gibi J. Diamond'dan alan Harari'nin onun tam post-modernleşmiş kinik ve nihilist versiyonu ve devamcısı olduğu söylenebilir.

 Her ikisi de pop-antropoloji ve futuroloji starları olarak, küresel tekelci oligarşik kapitalizm altındaki son 30 yılda, insanlığın yaşadığı bilimsel ve entelektüel gerilemenin temsilcileri ve ifadeleridir.

İlkinin toplumsal üretim ilişkilerinin dönüşümüne ve özneye yer vermeyen aşırı kaba coğrafi-determinizmine karşın bir miktar bilimsellik iddiası  ve nedensellik ilişkisi arayışı taşırken, ikincinin öznenin yanısıra nesnel gerçekliği de inkara varması, “insan doğası” ve felsefi antropolojiye dönmesi, bu gerilemeyi daha da çarpıcı kılar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  ŞAMANİZMİN BİLİMSEL ARKA PLANI     Bugün birçok ülkede bilimsel çalışmalar disiplinlerarası bilimsel araştırmalar şeklinde yürütülme...