ANTROPOLOJİNİN YÖNTEMLERİ - 2
VERİLERİN
ÇÖZÜMLENMESİ
Alan
araştırması, daha geniş çaplı bir konu hakkında veri toplama
araçlarından biridir.
Örneğin,
bir antropologun incelediği köy, hiç kuşkusuz çok sayıda köyden sadece
biridir.
Antropolojik
ilgi gösterilen hiçbir bölge eksiksiz bir şekilde incelenemez; antropolog
sadece belli bir olaya ilişkin seçtiği vakalara ya da örneklere bakarak seçtiği
konuya yaklaşabilir.
***Bir
konuyu evrensel bir şekilde kapsama almak hiçbir zaman mümkün değildir.
Toplanan
verilerin sadece bir örnek olduğunu bilen ihtiyatlı araştırmacılar
örneklemlerinin sınırlarını belirlemektedir.
Bir araştırmacı
tanıdığı için ya da uygun zamanda orada oldukları için insanlarla görüşme
yapmaz.
Son derece
yaygın olan amaçlanmamış bir örneklem ön yargısı cinsiyetle ilgilidir; bazı
erkek araştırmacılar cinsiyetin önemsiz bir değişken olduğunu düşünmektedir.
***Geniş
bir yere yönelik olarak hane halkı nüfus verileri toplamak isteyen bir
antropolog popülasyondaki tüm hanelerin bir derlemesini yapmalı ve
ardından ziyaret edebileceği haneleri seçmelidir.
Bazı
durumlarda tesadüfi örneklem uygun olmaktadır.
Tesadüfi
örneklem popülasyondaki her bir bireyin ya da hanenin örnekleme seçilme
açısından aynı şansa sahip olduğu örneklem oluşturma tekniğidir.
***Genel
olarak incelenmekte olan araştırma evreni (bir toplum, bölge ya da aşiret gibi)
gerçekçi bir örneklem oluşturulmasını sağlayacak oranda büyük ve karmaşıktır,
araştırmacı bu evreni farklı özellikleri temsil eden kategorilere ayırmak ve
ardından her bir kategoriden rastgele bir örneklem seçmek zorundadır.
Bu
durumda meydana getirilen örneklem türü tabakalı örneklemdir.
İstatistiksel
İnceleme: İstatistiksel inceleme, nicel hâle getirilen betimsel verilere
olasılık kuramının uygulanmasıdır.
İstatistiksel
teknikler, antropologa bir popülasyondaki özelliklerin dağılımını betimlemek ve
bu çeşitli özellikler arasındaki ilişkileri belirlemek için standart ve açık
bir yöntem sunmaktadır.
Araştırmacı,
ilk olarak bu değişkenleri nicel hâle getirmek için bir yol bulacaktır.
Örneğin
bağımlı değişken olan hane büyüklüğü birlikte yaşayan bireylerin sayısı, cinsiyetleri
ve yaşları açısından ölçülebilir; bağımsız değişken olan emek ise tarlalarda
çalışarak harcanan hafta başına düşen saat açısından ölçülebilir.
Alan
Araştırması: antropolojik verilerin toplanmasına ve üretilen hipotezlerin
test edilmesine yönelik bir araç olarak, toplumların ilk elden gözlenmesine
dayanır.
Alan
araştırması zor bir araştırma sürecine sahip olduğu için yoğun bir hazırlığı
gerektirmektedir.
Antropoloji
genellikle sayısal verileri ve alanda gerçekleştirilen araştırmaları temel
almaktadır.
***Alan
araştırması sırasında Antropologlar; sepetler, heykeller, müzik aletleri,
silahlar, mücevherler, giysiler, evler gibi insan üretimlerini yakından
incelemek için insanları günlük işlerini yaparken ve etkileşim hâlinde iken
izlemektedir.
***Alan
araştırmasının pratik olarak her bir örneğinde kullanılan teknikler – anketler,
testler, özel davranışsal gözlemler ya da gayriresmî görüşme biçimleri- yerel
kültür ortamının koşullarına alanda inceleme yapan kişi tarafından
uyarlanmalıdır.
Katılımcı
Gözlem: Katılımlı gözlem etkili alan çalışmalarının temelidir.
Alan
araştırmacısı, gözlenen davranışların büyük bölümü sözel olmasa da, incelediği
insanların dilini mümkün olduğunca öğrenmeye çalışmalıdır.
***
Araştırmacı davranışın anlamlı boyutlarını “içselleştirmektedir”.
Alanda
çalışmalar yapan kişiler, yerel kültürel özellikleri edinme ölçüleri
bakımından birbirlerinden büyük oranda farklılaşmaktadır.
*** Katılımcı gözlem
yoluyla elde edilen ilk veriler sayesinde alanda inceleme yapan kişi anketler,
psikolojik testler ya da diğer daha uzmanca araştırma araçlarının
geliştirilmesi için gerekli görüşleri ve ipuçlarını elde eder.
Nüfusla
ve Kültürle İlgili Verilerin Toplanması: Alan çalışmasının başlangıcında
antropologların çoğu, nüfus araştırması yapmaktadır.
Bu işlem,
araştırmanın yapılacağı popülasyonunun temel nüfus özelliklerini açığa
çıkarmak üzere tasarlanan kapsamlı bir araştırmadır.
Bu
araştırmada genel olarak aile fertlerinin mesleği ve gelir düzeyleri, sayısı,
yaşları, eğitim düzeyleri ve medeni hâlleri gibi temel nüfus kalemlerinin
yanı sıra aile bireylerinin birbirleriyle nasıl tanıştıkları, doğum
yerleri vb. birkaç standart soru da yer almaktadır.
***
Toplumun fiziksel özelliklerini gösteren bir harita çizilmesi anlamına
gelen haritalandırma genellikle alanda gerçekleştirilecek bir
projenin başlangıç evresinde gerçekleştirilen bir uygulamadır, çünkü harita
çıkarılması sayesinde araştırmacılar tarlaların, ormanlık alanların, su
kaynaklarının, caddelerin, yolların, çiftliklerin yerlerini öğrenebilmektedir.
Alan
Gözleminin Dili: Alan çalışmasında somut olayların birincil şekilde
bildirilmesinin hemen ardından mümkün olduğu kadar düşük düzeyde soyut bilgiler
verilmelidir.
Dolayısıyla
“İki adam birbirlerine çok düşmanca davrandı.” ya da “Bina gerçekten
dökülüyordu.” gibi gözlem sonrası yapılan açıklamalar son derece geneldir ve bu
tür tümceler alan araştırmacısı bunları yazarken yeterli görülebilir, ancak
alan araştırmacısı bu notları daha sonraki aylarda sıralamaya sokarken ve
çözümlerken yorumlamakta zorlanacaktır.
Önemli
Katılımcılarla Görüşülmesi: Önemli katılımcıların kapasitelerinden bazıları
alan araştırmacısı tarafından sistematik olarak geliştirilir.
Önemli
katılımcılarla görüşme yapılmasının etkisi hakkında ki yapılan çalışmaların
çoğu nispeten küçük toplumlarda uzun süre yoğun görüşmeler yapılan durumlardan
çok büyük çaplı araştırmalarla bağlantılı olarak gerçekleştirilmiştir.
*** Önemli
katılımcılarla görüşmeler yapılması, katılımcı gözlem ile bütünleştirilerek
kullanıldığında en iyi sonuçları vermektedir.
Malinowski
bu görüşü şöyle savunmaktadır: “Önemli bir olay meydana geldiğinde bunun hemen
o anda incelenmesi gerekmektedir, çünkü yerli insanlar bunun
hakkında konuşamazlar, bunun nedeni ise çok heyecanlanmaları ve
konuşamamalarıdır ve ayrıntıları dile getirmek için zihinsel bakımdan tembel
olacak kadar olaya ilgi göstermeleridir.”
*** Alan
araştırmacısının en önemli katılımcıları çoğunlukla yerel toplumda özel
konumları olan kişilerden meydana gelmektedir.
Antropolog
çoğunlukla önderlerle, beceri sahibi esnaflarla ve diğer önemli kişilerle özel
bir ilişki kurmayı umut etmektedir.
Alan
Çalışmalarında Problem Odaklı Yaklaşım: Erken alan araştırmacıları öncelikle
normatif örüntülerle – bir toplumun çocuk yetiştirmeye, evliliğe,
sorunların çözümüne vb. yönelik tipik yaklaşımları ile-
ilgilenmiştir.
Günümüzdeki
antropologlar ise söz konusu alanları daha derinden incelemekte ve bu
alanların her birinde yer alan
davranışların çeşitliliğini araştırmaktadır.
*** Problem
odaklı bir yaklaşımın gelişmesinin, kuramların kaçınılmaz bir şekilde toplanan
veri türleri üzerinde etkili olduğunun fark edilmesidir.
Kuramsal
görüşler araştırmacının alanda soracağı soruları ve dolayısıyla elde edecekleri
bilgi türlerini belirlemektedir.
Örneğin
toplumsal istikrarı ve bütünleşmeyi vurgulayan yapısal işlevselci politika
kuramı, araştırmacıyı belli bir veri türüne yöneltecektir; dolayısıyla bu
kuramı benimsemiş olan bir araştırmacı, sorunları sonuca bağlayan,
gerilimi gideren ve grup dayanışmasını teşvik eden kurumlar hakkında veriler
bulmaya çalışabilecektir.
Yaşam
Öyküsü: Antropolojik önemi bulunan bazı yaşam öykülerinin bir çoğu, kendileri
antropolog olmayan kişiler tarafından toplanmıştır.
Bunların
en ünlülerinden biri, 1820’lerde Dr. Edwin James tarafından yazılan John
Tannen’in anlatısıdır.
John
Tannen, gündelik faaliyetleri en ince ayrıntısına kadar hatırlayan becerikli
bir hikâyeciydi.
*** Yaşam
öyküsü materyalleri çoğunlukla bireylerin yaşantıları ile etnografik betimleme
soyutlamalarını ilişkilendirmeye çalışan antropolojik araştırmacılar tarafından
toplanıp sunulmaktadır. Temsılcı= Paul Radin
***Antropolojik
araştırmalarda yaşam öykülerinin kullanılmasını incelemiştir.Temsılcı= Langness
*** Yaşam
öyküsü materyalleri içeren şimdiye kadar yapılmış olan en iddialı
çalışmalardan biri Cora DuBois’in The People of Alor (Alor Halkı)
adlı çalışmasıdır.
***Antropologlar
için yaşam öykülerini anlatmaya gönüllü olan insanlar toplumlarının sıradan
olmayan üyeleridir.
DuBois
açık bir şekilde çalışmasında yer alan sekiz katılımcının toplumlarını temsil
etmediklerini belirtmiştir.
Bu sekiz
yaşam öyküsünden elde edilen veriler eğer sadece bu insanlar arasındaki kişilik
özelliklerinin homojenliği hakkında geniş çaplı varsayımlar geliştirilirse,
yerel halkın tümüne genellenebilir.
Görüşme:
Etnografik araştırmaların merkezidir; çünkü görüşmeler bireylerin ne düşünüp
hissettiklerini, olayları ve kendilerini çevreleyen dünyayı nasıl gördüklerini
açığa çıkarmaktadır.
Görüşmeler,
daha az yapılandırılan ortamlarda ortaya çıkan konuların ele alınması, toplum
hakkında genel bilgiler toplanması ve inanç ve davranışlarla ilgili belli
bilgilerin elde edilmesi amacıyla kullanılmaktadır.
*** Görüşmeler,
resmî ya da gayrıresmî olarak gerçekleştirilebilir.
Resmî
görüşmeler belli olguları, tutumları ve görüşleri ortaya çıkarmak üzere
tasarlanmış olan sorulardan meydana gelmektedir.
Gayrıresmî
olan görüşmeler, görüşme yapılan kişilerin sonu nereye varırsa varsın kendi
düşünce akışını izlemeleri yönünde teşvik edildiği yapılandırılmamış bir
soru-cevap oturumudur.
*** Gayrıresmî,
açık uçlu görüşmelerin olumlu bir yönü ise şudur: Bu görüşmeler araştırmacılara
yerel halkın neyi önemli gördüğünü göstermektedir.
Bernard
da yerel bir tavernada sadece şarap içerek ve insanların sohbetlerini
dinleyerek incelemekte olduğu insanlar hakkında pek çok bilgi edindiğini
görmüştür.
*** Tek
başına kullanıldığında bu tekniğin olumsuz yönü ise şudur: Görüşme yapılacak
olan kişiler standart sorulara ya da durumlara yanıt vermediği için verdikleri
yanıtların karşılaştırılması ve değerlendirilmesi zordur.
Bir sorunun
ifade edilmesinde gerçekleşen çeşitlilikler görüşme yapılan kişilerin son
derece farklı yanıtlar vermesine neden olabilir.
Araştırmacılar
gayrıresmî etkileşimleri resmî görüşmelerle destekleyerek bu sorundan
uzaklaşmaya çalışmaktadır.
***Resmi
görüşmelerde kullanılan sorular son derece belirli ve kişisel tartışmanın
meydana gelmesine ilişkin sunduğu fırsatlar son derece kısıtlı olduğu için bu
sorulara verilen yanıtlar da kısıtlıdır.
***Sonuç
olarak resmî olan ve olmayan görüşmelerin birbirini tamamlaması gibi genel
olarak görüşme ve katılımlı gözlem birbirini tamamlayan veri toplama
teknikleridir.
Bu
tekniklerin her biri sadece diğer teknikle birlikte kullanıldığında gerçekten
faydalı olmaktadır.
Bu
teknikler bir araya getirildiğinde alan araştırmasının temelini ve her bir alan
deneyiminin süreğen boyutlarını oluşturmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder