2 Aralık 2022 Cuma

  ANTROPOLOJİNİN YÖNTEMLERİ - 2

 

 VERİLERİN ÇÖZÜMLENMESİ

Alan araştırması, daha geniş çaplı bir konu hakkında  veri toplama araçlarından biridir.

 Örneğin, bir antropologun incelediği köy, hiç kuşkusuz çok sayıda köyden sadece biridir.

 Antropolojik ilgi gösterilen hiçbir bölge eksiksiz bir şekilde incelenemez; antropolog sadece belli bir olaya ilişkin seçtiği vakalara ya da örneklere bakarak seçtiği konuya yaklaşabilir.

 ***Bir konuyu evrensel bir şekilde kapsama almak hiçbir zaman mümkün değildir.

 Toplanan verilerin sadece bir örnek olduğunu bilen ihtiyatlı araştırmacılar örneklemlerinin sınırlarını belirlemektedir.

Bir araştırmacı tanıdığı için ya da uygun zamanda orada oldukları için insanlarla görüşme yapmaz.

Son derece yaygın olan amaçlanmamış bir örneklem ön yargısı cinsiyetle ilgilidir; bazı erkek araştırmacılar cinsiyetin önemsiz bir değişken olduğunu düşünmektedir.

 ***Geniş bir yere yönelik olarak hane halkı nüfus verileri toplamak isteyen bir antropolog popülasyondaki tüm hanelerin bir derlemesini yapmalı ve ardından ziyaret edebileceği haneleri seçmelidir.

Bazı durumlarda tesadüfi örneklem uygun olmaktadır.

Tesadüfi örneklem popülasyondaki her bir bireyin ya da hanenin örnekleme seçilme açısından aynı şansa sahip olduğu örneklem oluşturma tekniğidir.

 ***Genel olarak incelenmekte olan araştırma evreni (bir toplum, bölge ya da aşiret gibi) gerçekçi bir örneklem oluşturulmasını sağlayacak oranda büyük ve karmaşıktır, araştırmacı bu evreni farklı özellikleri temsil eden kategorilere ayırmak ve ardından her bir kategoriden rastgele bir örneklem seçmek zorundadır.

 Bu durumda meydana getirilen örneklem türü tabakalı örneklemdir.

İstatistiksel İnceleme: İstatistiksel inceleme, nicel hâle getirilen betimsel verilere olasılık kuramının uygulanmasıdır.

 İstatistiksel teknikler, antropologa bir popülasyondaki özelliklerin dağılımını betimlemek ve bu çeşitli özellikler arasındaki ilişkileri belirlemek için standart ve açık bir yöntem sunmaktadır.

  Araştırmacı, ilk olarak bu değişkenleri nicel hâle getirmek için bir yol bulacaktır.

 Örneğin bağımlı değişken olan hane büyüklüğü birlikte yaşayan bireylerin sayısı, cinsiyetleri ve yaşları açısından ölçülebilir; bağımsız değişken olan emek ise tarlalarda çalışarak harcanan hafta başına düşen saat açısından ölçülebilir.

Alan Araştırması: antropolojik verilerin toplanmasına ve üretilen hipotezlerin test edilmesine yönelik bir araç olarak, toplumların ilk elden gözlenmesine dayanır.

 Alan araştırması zor bir araştırma sürecine sahip olduğu için yoğun bir hazırlığı gerektirmektedir.

 Antropoloji genellikle sayısal verileri ve alanda gerçekleştirilen araştırmaları temel almaktadır.

***Alan araştırması sırasında Antropologlar; sepetler, heykeller, müzik aletleri, silahlar, mücevherler, giysiler, evler gibi insan üretimlerini yakından incelemek için insanları günlük işlerini yaparken ve etkileşim hâlinde iken izlemektedir.

 ***Alan araştırmasının pratik olarak her bir örneğinde kullanılan teknikler – anketler, testler, özel davranışsal gözlemler ya da gayriresmî görüşme biçimleri- yerel kültür ortamının koşullarına alanda inceleme yapan kişi tarafından uyarlanmalıdır.

 Katılımcı Gözlem: Katılımlı gözlem etkili alan çalışmalarının temelidir.

 Alan araştırmacısı, gözlenen davranışların büyük bölümü sözel olmasa da, incelediği insanların dilini mümkün olduğunca öğrenmeye çalışmalıdır.

 *** Araştırmacı davranışın anlamlı boyutlarını “içselleştirmektedir”.

 Alanda çalışmalar yapan kişiler, yerel kültürel özellikleri edinme ölçüleri bakımından birbirlerinden büyük oranda farklılaşmaktadır.

*** Katılımcı gözlem yoluyla elde edilen ilk veriler sayesinde alanda inceleme yapan kişi anketler, psikolojik testler ya da diğer daha uzmanca araştırma araçlarının geliştirilmesi için gerekli görüşleri ve ipuçlarını elde eder.

 Nüfusla ve Kültürle İlgili Verilerin Toplanması: Alan çalışmasının başlangıcında antropologların çoğu, nüfus araştırması yapmaktadır.

 Bu işlem, araştırmanın yapılacağı popülasyonunun temel nüfus özelliklerini açığa çıkarmak üzere tasarlanan kapsamlı bir araştırmadır.

 Bu araştırmada genel olarak aile fertlerinin mesleği ve gelir düzeyleri, sayısı, yaşları, eğitim düzeyleri ve medeni hâlleri gibi temel nüfus kalemlerinin yanı sıra aile bireylerinin birbirleriyle nasıl tanıştıkları, doğum yerleri vb. birkaç standart soru da yer almaktadır.

 *** Toplumun fiziksel özelliklerini gösteren bir harita çizilmesi anlamına gelen haritalandırma genellikle alanda gerçekleştirilecek bir projenin başlangıç evresinde gerçekleştirilen bir uygulamadır, çünkü harita çıkarılması sayesinde araştırmacılar tarlaların, ormanlık alanların, su kaynaklarının, caddelerin, yolların, çiftliklerin yerlerini öğrenebilmektedir.

 Alan Gözleminin Dili: Alan çalışmasında somut olayların birincil şekilde bildirilmesinin hemen ardından mümkün olduğu kadar düşük düzeyde soyut bilgiler verilmelidir.

 Dolayısıyla “İki adam birbirlerine çok düşmanca davrandı.” ya da “Bina gerçekten dökülüyordu.” gibi gözlem sonrası yapılan açıklamalar son derece geneldir ve bu tür tümceler alan araştırmacısı bunları yazarken yeterli görülebilir, ancak alan araştırmacısı bu notları daha sonraki aylarda sıralamaya sokarken ve çözümlerken yorumlamakta zorlanacaktır.

 Önemli Katılımcılarla Görüşülmesi: Önemli katılımcıların kapasitelerinden bazıları alan araştırmacısı tarafından sistematik olarak geliştirilir.

 Önemli katılımcılarla görüşme yapılmasının etkisi hakkında ki yapılan çalışmaların çoğu nispeten küçük toplumlarda uzun süre yoğun görüşmeler yapılan durumlardan çok büyük çaplı araştırmalarla bağlantılı olarak gerçekleştirilmiştir.

 *** Önemli katılımcılarla görüşmeler yapılması, katılımcı gözlem ile bütünleştirilerek kullanıldığında en iyi sonuçları vermektedir.

  Malinowski bu görüşü şöyle savunmaktadır: “Önemli bir olay meydana geldiğinde bunun hemen o anda incelenmesi gerekmektedir, çünkü yerli insanlar bunun hakkında konuşamazlar, bunun nedeni ise çok heyecanlanmaları ve konuşamamalarıdır ve ayrıntıları dile getirmek için zihinsel bakımdan tembel olacak kadar olaya ilgi göstermeleridir.”

*** Alan araştırmacısının en önemli katılımcıları çoğunlukla yerel toplumda özel konumları olan kişilerden meydana gelmektedir.

Antropolog çoğunlukla önderlerle, beceri sahibi esnaflarla ve diğer önemli kişilerle özel bir ilişki kurmayı umut etmektedir.

 Alan Çalışmalarında Problem Odaklı Yaklaşım: Erken alan araştırmacıları öncelikle normatif örüntülerle – bir toplumun çocuk yetiştirmeye, evliliğe, sorunların çözümüne vb. yönelik tipik yaklaşımları ile- ilgilenmiştir.

 Günümüzdeki antropologlar ise söz konusu alanları daha derinden incelemekte ve bu alanların her birinde yer alan davranışların çeşitliliğini araştırmaktadır.

 *** Problem odaklı bir yaklaşımın gelişmesinin, kuramların kaçınılmaz bir şekilde toplanan veri türleri üzerinde etkili olduğunun fark edilmesidir.

 Kuramsal görüşler araştırmacının alanda soracağı soruları ve dolayısıyla elde edecekleri bilgi türlerini belirlemektedir.

 Örneğin toplumsal istikrarı ve bütünleşmeyi vurgulayan yapısal işlevselci politika kuramı, araştırmacıyı belli bir veri türüne yöneltecektir; dolayısıyla bu kuramı benimsemiş olan bir araştırmacı, sorunları sonuca bağlayan, gerilimi gideren ve grup dayanışmasını teşvik eden kurumlar hakkında veriler bulmaya çalışabilecektir.

 Yaşam Öyküsü: Antropolojik önemi bulunan bazı yaşam öykülerinin bir çoğu, kendileri antropolog olmayan kişiler tarafından toplanmıştır.

 Bunların en ünlülerinden biri, 1820’lerde Dr. Edwin James tarafından yazılan John Tannen’in anlatısıdır.

 John Tannen, gündelik faaliyetleri en ince ayrıntısına kadar hatırlayan becerikli bir hikâyeciydi.

 *** Yaşam öyküsü materyalleri çoğunlukla bireylerin yaşantıları ile etnografik betimleme soyutlamalarını ilişkilendirmeye çalışan antropolojik araştırmacılar tarafından toplanıp sunulmaktadır. Temsılcı= Paul Radin

 ***Antropolojik araştırmalarda yaşam öykülerinin kullanılmasını incelemiştir.Temsılcı= Langness

 *** Yaşam öyküsü materyalleri içeren şimdiye kadar yapılmış olan en iddialı çalışmalardan biri Cora DuBois’in The People of Alor (Alor Halkı) adlı çalışmasıdır.

 ***Antropologlar için yaşam öykülerini anlatmaya gönüllü olan insanlar toplumlarının sıradan olmayan üyeleridir.

 DuBois açık bir şekilde çalışmasında yer alan sekiz katılımcının toplumlarını temsil etmediklerini belirtmiştir.

 Bu sekiz yaşam öyküsünden elde edilen veriler eğer sadece bu insanlar arasındaki kişilik özelliklerinin homojenliği hakkında geniş çaplı varsayımlar geliştirilirse, yerel halkın tümüne genellenebilir.

 Görüşme: Etnografik araştırmaların merkezidir; çünkü görüşmeler bireylerin ne düşünüp hissettiklerini, olayları ve kendilerini çevreleyen dünyayı nasıl gördüklerini açığa çıkarmaktadır.

  Görüşmeler, daha az yapılandırılan ortamlarda ortaya çıkan konuların ele alınması, toplum hakkında genel bilgiler toplanması ve inanç ve davranışlarla ilgili belli bilgilerin elde edilmesi amacıyla kullanılmaktadır.

 *** Görüşmeler, resmî ya da gayrıresmî olarak gerçekleştirilebilir. 

Resmî görüşmeler belli olguları, tutumları ve görüşleri ortaya çıkarmak üzere tasarlanmış olan sorulardan meydana gelmektedir.

  Gayrıresmî olan görüşmeler, görüşme yapılan kişilerin sonu nereye varırsa varsın kendi düşünce akışını izlemeleri yönünde teşvik edildiği yapılandırılmamış bir soru-cevap oturumudur.

 *** Gayrıresmî, açık uçlu görüşmelerin olumlu bir yönü ise şudur: Bu görüşmeler araştırmacılara yerel halkın neyi önemli gördüğünü göstermektedir.

 Bernard da yerel bir tavernada sadece şarap içerek ve insanların sohbetlerini dinleyerek incelemekte olduğu insanlar hakkında pek çok bilgi edindiğini görmüştür.

 *** Tek başına kullanıldığında bu tekniğin olumsuz yönü ise şudur: Görüşme yapılacak olan kişiler standart sorulara ya da durumlara yanıt vermediği için verdikleri yanıtların karşılaştırılması ve değerlendirilmesi zordur.

Bir sorunun ifade edilmesinde gerçekleşen çeşitlilikler görüşme yapılan kişilerin son derece farklı yanıtlar vermesine neden olabilir.

 Araştırmacılar gayrıresmî etkileşimleri resmî görüşmelerle destekleyerek bu sorundan uzaklaşmaya çalışmaktadır.

 ***Resmi görüşmelerde kullanılan sorular son derece belirli ve kişisel tartışmanın meydana gelmesine ilişkin sunduğu fırsatlar son derece kısıtlı olduğu için bu sorulara verilen yanıtlar da kısıtlıdır.

 ***Sonuç olarak resmî olan ve olmayan görüşmelerin birbirini tamamlaması gibi genel olarak görüşme ve katılımlı gözlem birbirini tamamlayan veri toplama teknikleridir.

 Bu tekniklerin her biri sadece diğer teknikle birlikte kullanıldığında gerçekten faydalı olmaktadır.

 Bu teknikler bir araya getirildiğinde alan araştırmasının temelini ve her bir alan deneyiminin süreğen boyutlarını oluşturmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  ŞAMANİZMİN BİLİMSEL ARKA PLANI     Bugün birçok ülkede bilimsel çalışmalar disiplinlerarası bilimsel araştırmalar şeklinde yürütülme...